Memur Sitelerinden Son Haberler:

1/06/2007

Sözleşmeli Memurun Dramı

Şanlıurfa?da görevli sözleşmeli öğretmenin yazdığı mektup derdi anlatıyor: Ben öğretmen olmak için yıllarımı feda ettim. Öğretmen oldum ama kimliğim yok. Bankalar kredi vermiyor, Öğretmenler Günüm bile kutlanmadı

Öğretmenim, kimliğim yok

ÖNEMLİ olan yazmak değil... Önemli olan derdi iyi bir şekilde anlatmak...

Günlerdir 657 Sayılı Devlet Memurları Yasası?na tabi olarak çalışıtırılan sözleşmeli personelin dertlerini yazıyorum...

Dertlerle boğuşan sözleşmelilerin büyük bir bölümü öğretmen ve sağlıkçı, geri kalanı da diğer meslek gruplarından...

Yazı dizisi başladıktan hemen sonra yüzlerce mesaj aldım...

Hem sevindim, hem üzüldüm...

Sevindiğimiz hususlar malum; okunmak, teşekkür almak vs...

Üzüldüğüm konuları şöyle sıralayabilirim: İmzaladığı sözleşmeyi okumamış, derdini izah edemiyor, gazete, kitap, dergi okumuyor, öğretmen olmuş ama imladan haberi yok, kanunları ve genelgeleri bilmiyor, takip etmiyor...

Kısacası Türkiye, eğitim sorununu çözemediği müddetçe hiçbir şekilde düzelmez, düzelemez...

Sen nasıl öğretmensin?

Ancak öyle mesajlar aldım ki, bendenize, ?Sen biraz dinlen? dedirtti...

Gelin, derdi müthiş cümlelerle izah eden öğretmenimize kulak verelim:

?Şanlıurfa?da sözleşmeli öğretmen olarak görev yapıyorum. İlkokuldayken karar verdim öğretmen olmaya ve tüm mücadelem bu yönde gelişti.

Sonunda amacıma ulaştım ve üniversiteyi kazandım.

O günlerde mutluluktan uçuyordum.

Mezun olduğumda KPSS?ye girdim.

Ne yazık ki bu sınavı aşamadım.

Sözleşmeli öğretmen olarak başladım mesleğime.

Sözleşmeli öğretmenliğin ne demek olduğunu bilmiyordum ama bu kadar acı bir şekilde öğreneceğimi de hiç düşünmemiştim. İşte benim mesleğim. Polis personel kimliğimi sordu gösteremedim.

Çünkü öğretmen kimliğimiz yok ve vermiyorlar.

Hastaneye gittiğimde ?Sen nasıl öğretmensin. Sağlık karnen SSK?dan, Emekli Sandığı?ndan değil? diye sordular.

Okul müdürü geçici olduğumu düşündüğü için tüm angaryaları üzerime yükledi.

Öğrenciler, ?Nasılsa seneye olmaz? diyerek beni öğretmen yerine koymuyor.

24 Kasım?da ilk Öğretmenler Günüm olmasına rağmen kadrolu öğretmenler birbirlerinin öğretmenler gününü kutladı ve sözleşmeli olduğum için benim öğretmenler günümü kutlamadılar.

O günün en mutlu günüm olması gerekirken en mutsuz günüm oldu ve o günü ağlayarak geçirdim. Arkadaşım kız istemeye gitti ve ailesi kızı vermedi.

Vermemesinin tek sebebi ise sözleşmeli öğretmenliğin yarınlarının garanti olmaması...

Maaşımı hiçbir zaman ayın 15?inde alamadım ve ek derslerde sorun yaşıyorum.

Milli Eğitim Müdürlüğü?ndeki yetkililer hiçbir zaman bizimle ilgili bilgi sahibi olmuyorlar.

Yıllarımı feda ettim

Çalışmalarıma hizmet puanı alamıyorum.

Her an işimi kaybetme korkusu yaşıyorum.

Çünkü kadrolu bir öğretmen atandığında, ben gitmek zorunda kalacağım.

Bankalar bile bizi öğretmenden sayıp özel kredi vermiyor.

Ben öğretmen olmak için yıllarımı feda ettim.

Ve karşılığı, sözleşmeli öğretmen olarak öğretmenlik yapmak olmamalı.

Bizler sözleşmeli öğretmenlik yapmak için, ikinci sınıf insan muamelesi görmek için, orada burada aşağılanmak için dirsek çürütmedik.

Ben öğretmenim evet ama kafamda koskoca bir gelecek kaygısı, acaba yerime kadrolu öğretmen atanacak mı kaygısı, acaba maaş karşılığı ders saatimi doldurabilecek miyim kaygısı, acaba önümüzdeki yıl hangi konumda olacağım kaygısı ile öğrencilerime karşı nasıl verimli olabilirim??

Bu cümlelerin üzerine cümle kurulur mu?

4/B nedir?

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu?nun 4?üncü maddesinin (B) bendinde, sözleşmeli personel: ?Kalkınma planı, yıllık program ve iş programlarında yer alan önemli projelerin hazırlanması, gerçekleştirilmesi, işletilmesi ve işlerliği için şart olan, zaruri ve istisnai hallere münhasır olmak üzere özel bir meslek bilgisine ve ihtisasına ihtiyaç gösteren geçici işlerde, kurumun teklifi üzerine Devlet Personel Dairesi ve Maliye Bakanlığı?nın görüşleri alınarak Bakanlar Kurulu?nca geçici olarak sözleşme ile çalıştırılmasına karar verilen ve işçi sayılmayan kamu hizmeti görevlileridir.?
TERCÜMAN

Hiç yorum yok: